Namık Bey ve Arap Kızı

Namık bey Osmanlı döneminde Suriye´nin Azez ilçesinde kaymakamlık görevi yapmış bir beydir. Namık Bey görev icabı birgün birkaç süvari askerle birlikte Rakka vilayetine giderler.
Rakka´da birgün kalıp işleri bitince, tekrar Azez´e dönerlerken, çölde hayli uzun bir yol kat etmişlerdi, haliyle çok acıkmış ve susamışlardı, yana yana su ile yiyecek birşeyler ararken çölde bir Arap çadırına denk gelirler. Geriden gelerek "selam aleyküm" diye seslenirler çadırdan uzun boylu omuzunda tüfengi çok güzel bir Arap kızı çıkar, "ve aleyküm selam" diye karşılık verir.
Namık Bey, kardeş ben ve askerlerim çok aç ve susuzuz bizi Allah misafiri olarak alırmısınız diye sorar?. Kız "buyurun buyurun çadıra geçin abilerim ve babam davara gittiler ben hemen çağırır gelirim" der, misafirleri çadıra buyur eder ve kendisi bir ata biner hızla çadırdan uzaklaşır. Aradan bir süre geçer ve kız yanında bir çoban, çobanın kucağında bir kuzuyla gelir. Çoban kuzuyu keser ve tekrar davarının başına döner.
Kızın babası ve kardeşleri çadırdan çokça uzak bir mevkide davar güttükleri için, kız hemen yakında bulunan tanıdıklarının sürüsünden bir kuzu alıp gelmiştir. Arap kızı, kesilen kuzuyu temizler yemeği kazanlara vurur yemekleri pişirir ve misafirlerine ikram eder, acı kahvelerini içirdikten sonra selametle diyerek onları uğurlar.
Bey ve askerleri bu durumdan oldukça memnun kalırlar. Az gittikten sonra Namık Bey, kızın kim ve kimlerden olduğunu sormayı unuttuk az bekleyin ben dönüp sorayım der, bey geri dönüp kıza sormak ister ancak kız mermiyi tüfengin namlusuna sürer ve yere uzanıp nişan alır, bir adım daha atarsan seni vururum, ben size misafirlik görevimi yaptım var git yoluna der. Bey, yanlış anlama kardeş, ben kim ve kimlerden olduğunu sormayı unuttum onu sormak için dönmüştüm, kız aşiretini ve kimin kızı olduğunu söyler.
Bey ve askerleri oradan ayrılır görev yerlerine dönerler. Aradan bir iki gün geçer ve Namık Bey durumu babasına anlatır. "Baba başımdan böyle böyle bir olay geçti, hayatımda böyle yiğit misafir perver gözü berk bir kız görmedim nolur gidip bu kızı bana isteyelim" der, ancak babası biz Türkmeniz onlar göçebe Araplar, bizim kültürümüzle onların kültürü uyuşmaz, bizim örf adetlerimiz, kültürümüz çok farklı vazgeç bu sevdadan der .
Mekanı cennet olsun….
|