17.01.2024 - Bozgeyikli Dede Kimdir |
Bozgeyikli Dede Kimdir;
Asıl adı Yusuf Nurani Bozgeyik 1250(?)-1450(?) yıllarında yaşamıştır Hacı Bektaş Veli´nin oğrencisidir.Bozgeyikliler Barakların bir oymağı olarak bilinir ve Beğdili boyundandırlar.Bir gün Hacı Bektaş Veli elindeki asayı fırlatmasını emreder ve Bozgeyikli Dede asayı fırlatır asa Halep Münbiç kazasına düşer ve Bozgeyikli Dede bu asanın düstügü yere gidip İslamı anlatacaktır bölgedeki Türk,Arap ve kürtlere islamı anlatır fakat bir rivayete göre Bozgeyikli Dede, Şıhanlı kürtlerinden Katte´l Mahmud tarafından Şehit edilir ve inkar edip yemin edince orada ölür. Bozgeyikli Dede ve sülalesine neden Bozgeyikli denir; Yusuf Nurani ve kendi ailesi yıllarca ceylan ve geyiklerle yaşamış onların sütlerinden faydalanmıslar ve Bozgeyikli Dede geyik üzerinde dolaşırmış o yıllarda bu bölge ormanlık olduğu için çokça geyik gibi hayvalar yaşarmış.
Hacı Bektaş Velî’nin yanındayken vazifeye hazır olduğunu göstermek maksadıyla topladığı odunları bir aslanın sırtına yükleyip kendisi de eline aldığı yılanla bir aslana binerek dergâha gelmiş, bunu gören hocası üzerine çıktığı duvarı yürüterek onu karşılamıştır şeklinde rivayetlere yer verilir. Böylece gösterdiği bu kerametle vazife üstlenebileceğini ispatlamıştır. Hacı Bektaş Velî bu kerametinden sonra bir çöveni (asa, değnek, çomak) fırlatarak düştüğü yeri Bozgeyikli’nin vazife bölgesi olarak tayin eder. Çöven şimdiki türbenin olduğu yere düşer. Bu menkıbede iki nokta üzerinde durulabilir. Bozgeyikli’nin vazife yerinin tayini biçimi Alevi-Bektaşi geleneği çerçevesinde olmuştur. Hacı Bektaş Velî’nin görev yeri de Hoca Ahmed Yesevî’nin fırlattığı bir odunla (asa) belirlenmiştir. Böylesi önemli bir vazifede yer tayininin asanın kılavuzluğuna bırakılmış olması, ağaç kültüyle ilişkili olsa gerektir. Aynı zamanda ağacın asa/sopa formu insanlık tarafından bir otorite sembolü olarak da görülmüştür. Yanında taşıdıkları bu tamamlayıcı aksesuarın karşıdaki insan üzerinde yaratacağı etkiden faydalanmışlardır. Söz konusu çöven hâlen Bozgeyikli’nin korunan ve saygı duyulan emanetleri arasındadır. Diğer nokta ise Bozgeyikli ’ye verilen vazife, bunun bir menkıbeye dayandığı gerçeğini göz ardı etmemek kaydıyla, Osmanlı devletinin kuruluş ve yayılış devrinde gittiği bölgeleri Türkleştirmeye ve Müslümanlaştırmaya çalışarak önemli hizmetler görmüş alperenlerin hizmetlerini hatırlatmaktadır. Ancak Bozgeyikli’nin yaşadığı devirde kuruluş tamamlanmış, gönderildiği coğrafya tamamen Müslümanlaşmış durumdadır. Araştırmacı Necdet Sevinç (1993: 22-26), Müslümanlaşma süreci tamamlandıktan sonra bu Alperen mizaçlı din ulularının daha farklı vazifeler almış olabileceklerini belirterek, Bozgeyikli Dede’nin de Araplaşmayı önleyici ve Türkmen ittifakını sağlayıcı bir vazifesinin olabileceği ihtimali üzerinde durur. Boz renkli geyik postundan bir hırka giymesi, boz bir geyiğe binmesi, bir zaman geyiklerle yaşaması, ailenin kadınlarının bu geyikleri sağması gibi anlatılar da bu adla anılmasında etkili olmuştur. Halep’in Mumbuç kazasına bağlı Bozgeyikli Köyü’ndeki Bozgeyikli Dede türbesi (Ziyaret) ocağın merkezi konumundadır. Bozgeyikli Dede soyundan gelen ve Halep-Rakka illerinde Türkmenler arasında yaşayan ocakzâdelerin (Dedeler) ileri gelenleri bulundukları yerlerde zaviyeler açmışlardır. Söz konusu zaviyeler merkez ocağın birer şubesi gibi faaliyet göstermektedirler. Ancak zaviyelerin başındaki ocakzâdeler/şeyhler ve müritleri kendilerini Rufai ve Sünni olarak tanımlamaktadırlar.
#ezogelin #akdeniz #ahmediye #baraj #antepfıstığı #üzüm #incir #dere #oğuzeli #karkamış #yeşildere #doğanpınar |
BLOG